RADYONUN ESKİ DİNLEYİCİLERİNDEN METİN UÇAR KENDİ DÖNEMİNDEKİ RADYO YAYINLARINI ANLATTI
Ülkemizde 6 Mayıs 1927’den sonra yayılmaya başlayan radyo, o
zamanki adıyla “telsiz telefon” haberleşmede bir çığır açmış ve zamanla
evlerdeki yerini almıştır. Radyonun eski dinleyicilerinden Metin Uçar (71) kendi dönemindeki radyo yayınlarını anlattı;
Eski radyolar
şekil ve içerik açısından nasıldı?
Ben köydeyken elektrik yoktu o yüzden radyolar büyük iri
pillerle çalışıyordu. Bizim radyo kare şeklinde sarı renkte önünde numaralar
olan bir radyoydu.
Herkesin
evinde radyo bulunuyor muydu?
Maliyetli bir şey olduğu için herkesin evinde yoktu, durumu
biraz daha iyi olan kişilerin evinde vardı.
Radyo
yayınları nasıldı, ne tarz programlar vardı?
O zamanlar sadece TRT vardı kanal olarak genellikle haber,
piyes (oyun), tarzı programlar olurdu.
Televizyonun
yaygınlaşmasıyla birlikte radyoya olan ilgi azaldı mı?
Televizyon görüntülü oluğu için ona daha fazla rağbet vardı
ama radyoyu dinlemeyi hiç bırakmadık onun alışkanlığı vardı çünkü. Sabahları
radyoyu dinliyorduk akşamları da televizyon izliyorduk.
Radyonun
sosyal hayattaki yeri neydi?
Radyo bizler için çok önemli bir iletişim aracıydı. Dünyada
ve ülkemizde olup biten her şeyi oradan rahatlıkla öğrenebiliyorduk. Mesela
1974 Kıbrıs Barış Harekatı,1980 Darbesi gibi önemli olayların gelişmelerini
radyo sayesinde öğrendik. Bugünün interneti gibi önemli bir yere sahipti.
Geçmişten
günümüze iletişimdeki gelişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
İletişim açısından dünya gelişmiş durumda televizyon,
internet vb. sayesinde yaşanan gelişmelerden anında haberiniz oluyor bu açıdan
güzel.
Yorumlar
Yorum Gönder